Timur, Mâverâünnehir, Harezm ve Deşt-i
Kıpçak’ta işini bitirdikten sonra Horasan ve İran’ın içlerine doğru yürümeye
başladı. İran bu sırada parçalanmış durumdaydı. 1380 yılında Horasan için
amansız bir mücadele yapılıyordu. Timur bunu fırsat bilerek 1381’de Herat
üzerine yürüdü ve şehrin hakimi Kert hükümdarı Gıyâseddin Pîr Ali tutunamadı ve
şehirden dışarı çıkıp Timur’un huzuruna vardı daha sonra Timur şehre girdi
(Nisan 1381). Timur bundan sonra 1382’de Horasan’ı ele geçirdi. Ardından
Kert hanedanı ortadan kaldırıldı ve bunun peşisıra 1383’te Sistan ele geçirildi
ve 1384 yılında da Horasan seferleri devam etti. Timur 1386
yılına gelindiğinde üç yıllık seferine çıktı (1386-1388). Horasan seferleri
sırasında İran’ın dağınık halini görünce İran’ı tamamen ele geçirmeye karar
verdi. Bu seferinde Mâzenderân üzerinden Azerbaycan’a yöneldi. Ahmed Celâyir’in
(1382-1410) Timur’un geldiğini duyup Bağdat’a çekilmesiyle Tebriz kolayca ele
geçirildi. Buradan Tiflis’e yönelen Timur burayı da ele geçirerek Karabağ’a geri
döndü. Timur’un Kuzey İran ve Azerbaycan bölgelerini ele geçirmesi XIII. ve
XIV. Yüzyıllarda Cuci ulusu ile İlhanlılar arasında olduğu gibi Kafkaslarda
yeni çatışmalara yol açacaktı, çünkü Toktamış artık Deşt-i Kıpçak
arazisine tamamen hâkim olmuş ve Timur’a karşı hareket etmeye başlamıştı,
nitekim o 1383’de Harezm’de kendi adına para bastırmıştı. Ayrıca Timur’a karşı
1385 yılında Ahmed Celâyir’e ittifak teklifi göndermişti. Toktamış bununla da
yetinmeyerek 1385-1386 yıllarında Azerbaycan ve Tebriz üzerine yürüdü. Timur,
Toktamış’ın bu hareketleri sebebiyle oğlu Mîranşâh’ı 1387’de onun üzerine
gönderdi. Toktamış karşı koyamayarak geri çekildi. Timur diğer taraftan 1387
sonlarına doğru İran meselesi ile yeniden ilgilendi ve Isfahan ve Şiraz’ı zapt
etti. Bu yaşananlardan sonra Timur’un Toktamış üzerine büyük bir sefer
yapması zorunlu hâle gelmişti. Toktamış da Mîranşâh karşısında aldığı
mağlubiyete karşılık vermek için Timur Güney İran’da iken Mâverâünnehir’e
yöneldi. 1388 yılı sonunda Savran’ı kuşattı. Timur karşı harekete geçerek onu
bozguna uğrattı. Bir yıl aranın ardından Timur 1390 güzünde Deşt-i Kıpçak’a
doğru yola çıktı. 27 Nisan 1391’de Kunduzca’da yapılan savaşı Timur kazandı.
Toktamış ise kaçtı. Timur bol ganimet ile Semerkand’a geri döndü. Timur
Semerkand’a döndükten sonra ise önce İran’da kendine karşı ayaklanan yerel
hükümdarların isyanını bastırdı ardından beş yıllık seferine çıktı (1392-1397).
Mâzenderân üzerinden Fars bölgesine gelen Timur, Muzafferîler üzerine yürüdü.
Şah Mansur’un Şiraz’a kapanması üzerine Şiraz’ı kuşattı ve Mart 1393’te Şiraz
tekrar ele geçirildi. Şah Mansur ve haleflerinin öldürülmesiyle birlikte
Muzafferîler hanedanı ortadan kalkmış oldu. Timur bundan sonra Irak-ı Arab’a
yöneldi. 1393 Ağustos’unda Bağdat’a hareket eden Timur Eylül 1393’te yapılan
savaşı kazandı. Ahmed Celâyir Hille’ye doğru kaçtı. Bir ay sonra Tikrit’e
yürüyen Timur burayı kolayca ele geçirdi. Bunun ardından Erzincan emîri,
Karamanoğlu, Dulkadıroğlu, Karakoyunlu ve Akkoyunlu beyleriyle Kadı
Burhâneddin’e haber gönderip itaat etmelerini istedi, Memlük sultanına da
kalabalık bir elçi heyeti göndermişti. O, daha gelecek cevapları beklemeden
ileri harekâtına devam ile Kerkük, Altınköprü, Musul, Mardin ve Diyarbekir’i
feth edip Van Gölü’nün kuzeyindeki Aladağ’a gelmişti. Bu esnada
Memlükler’e gönderdiği elçilerin öldürüldüğü haberini alınca Suriye’ye yürümeye
karar verdi. Bu durumda tehlikeyi hisseden Kadı Burhâneddin ona karşı cephe
kurmaya çalıştı. Yıldırım Bayezid, Memlük Sultanı Berkuk, Altın Orda Hanı
Toktamış ve Kadı Burhâneddin arasında bir ittifak kuruldu. Timur bu ittifakı
parçalamak amacıyla Sivas’a doğru ilerledi ve Erzurum’a ulaştı; ancak
Toktamış’ın hareketini duyunca onun üzerine yürüdü. Timur’un amacı Toktamış ile
Berkuk arasındaki bağı kesmekti, zira 1394 ve 1395 yıllarında Toktamış Han
bütün gayretini Berkuk ile sağlam münasebetler kurmaya sarf etmiş, Timur’un
kendileri için aynı derecede tehlikeli olduğunu belirterek yardım istemişti. Timur
bundan sonra Toktamış üzerine ikinci seferini düzenledi. Sefer öncesinde
Gürcistan ktı (Şubat 1395). 15
Nisan 1395’te iki ordu Terek ırmağında karşı karşıya geldi. Toktamış bozguna
uğrayarak kaçtı. Toktamış’ın yakalanması için emir verilse de yakalanamadı.
Timur ve ordusu daha sonra Saray’a yöneldiler. Saray şehrini, Urus’u ve
Uruscuk’u yağmalayıp buralarda yaşayanları itaat altına aldılar. Böylece
Timur, Altun Orda Hanlığı’na büyük bir darbe vurmuş oluyordu. Artık Timur için
Altun Orda Hanlığı bir tehdit olmaktan çıktı ve ikinci derecede bir devlet
konumuna geldi. Timur, Toktamış üzerine yaptığı seferden sonra 1396
güzünde Semerkand’a döndü. Bu seferinden dönüşünde iki yıl süreyle başkentini
fethettiği ülkelerden getirdiği mimarlara ve ustalara imar ettirdi. 1398 yılına
gelindiğinde Hoten ve Çin taraflarına bir sefer yapmayı düşünürken aniden
Hindistan’a sefer yapmaya karar verdi. 1399'da seferinden dönüp İran'a yöneldi
ve yedi yıllık seferine başladı (1399-1405). 1399-1400 yılı kışını
Karabağ’da geçirdikten sonra Bingöl’e ulaştı. Timur’un
Azerbaycan’a gelmesiyle yurtlarını terkeden Karakoyunlu Yûsuf Bey ile Celâyirli
Sultan Ahmed, Timur’un Sivas’a gitmek niyetinde olduğunu işittiklerinden
Memlükler’e sığınmaya karar vermişler, ancak bu gerçekleşmeyince Timur’un
Sivas’ı ele geçirmesinin ardından güneye doğru indiğini görüp Bayezid’e
sığınmışlardı. Timur ile Yıldırım Bayezid arasında gidip gelen elçiler herhangi
bir anlaşma zemini oluşturamadı. 10 Mayıs 1402’de hareket eden Timur Kemah,
Sivas, Kayseri, Kırşehir üzerinden gelip Ankara’yı kuşattı. 28 Temmuz 1402’de
yapılan Ankara Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni mağlup etti. Timur, savaşın
ardından başta Bursa olmak üzere Anadolu’nun çeşitli yerlerine asker sevketti;
kendisi Kütahya, Denizli, Aydın, Ayasuluk, Tire yoluyla İzmir’e gitti. Temmuz
1404’te Semerkant’a döndü. Çin seferine çıktığ ı sırada 18 Şubat 1405’te
Otrar’da vefat etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder